Unisex mi? Ha! Güldürmeyin beni! Kadınlar için tasarlanan couture modasını ve hayat boyu giydikleri gösterişli kıyafetleri anlarım. Ama erkekler nasıl böyle bir kokuyu taşır, inanın hayal bile edemiyorum. Parfüm, metalik ve sabunsu bir his veriyor, adeta bir temizlik ürününü abartılmış bir lüks seviyesine çıkarmışlar.
Ne harika bir müge çiçeği! Ama tek başına değil, diğer çiçeklerle birlikte sunulmuş. Parlak, yoğun ve tatlı bir karaktere sahip. Bana birçok klasik parfümü hatırlattı; ilk çıkışındaki J'adore, Clinique Heart ve günümüz Amouage Reflection ile benzer yönleri var. Ama eğer biri bana "Bu hangi koku?" diye sorsa, kesinlikle Diorissimo derdim. Annemin eski parfümlerinden kalan bir şişeyi hatırlattı.
Bu parfümde müge çiçeği yağmur sonrası ormandaki gibi değil, daha çok zambaklarla birlikte kullanılmış. Ama Diorissimo gibi klasik bir koku da değil, ünlü Silver Lily of the Valley tarzına daha yakın. Müge çiçeği arıyorsanız, Dior Grand Bal'i tercih edebilirsiniz. O daha odunsu ve sabah ferahlığını yansıtıyor.
Eğer bu parfüm ucuz olsaydı kesinlikle alırdım. Uzun zamandır acı olmayan bir müge çiçeği kokusu arıyorum. Diorissimo bana fazla acı geliyor, neredeyse şifalı bitkiler gibi. Ama bu parfüm çok narin ve hoş. İsmi de çok güzel, zaten dikkatimi ilk çeken de ismi olmuştu. Parfüm, müzik, resim, edebiyat ve seyahatle birleştiğinde bambaşka bir anlam kazanıyor.
Bu parfüm gerçekten harika, üretilen sınırlı sayıda çiçeksi üçlünün tamamından daha çok beğendim. Belki de müge çiçeğinin burada daha geri planda olmasındandır. Başlangıçta biraz kendini gösterse de zamanla zambak, gül ve mandalina daha baskın hale geliyor. Gri amber de eklenince oldukça sıcak ve zengin bir koku ortaya çıkıyor.